14 Mart 2012 Çarşamba

Annesinin Gülen Bebeği :)


Hep istediğim hayal ettiğim gibi bir bebek Deniz :)Hep güleryüzlü :)Zaman zaman mızırdandığı çekilmez olduğu anlarda oluyor ama genele bakarsak videodaki gibi hıkır hıkır güler:)
Hep gülsün inşallah benim düğme burunlum :)


Deniz'in Yürüme Çalışmaları 2

8 Aylık Deniz  :)


Deniz'in Yürüme Çalışmaları 1


Deniz’in 7,5 aylıkken başlayan yürüme macerası J




Dokuzuncu Ay Doktor Kontrolü

Annesinin güzeli toparlandı bu ay. Geçen ayki kilo kaybından sonra bu ay düzene girdi yavaş yavaş yemesi. Doktoru da beğendi durumunu Deniz’in. Kilosu 350 gr artmış 8.200 gr olmuş boyu da 1 cm uzamış miniğimin ve 68 cm olmuş J

 Bu ay daha da iyi olacak inşallah benim tatlım. Çok seviyorum kelebeğimi, büyüdükçe nasıl da tatlılaşıyor….Allah’ım korusun onu…

6 Mart 2012 Salı

9 Aylık Oldum

Daha dün gibi hatırlasam da gaz sancılarını ne çabuk büyüdün sen kızım.Hep derlerdi göz açıp kapayıncaya büyüyorlar diye doğruymuş gerçekten.Şimdi düşlerken mini mini hallerini içim bir tuhaf oluyor  .Yine abartıp seni kocca genç kız  yaptım gözümde.
 
Aslında yazamıyorum seni ,seninle ilgili herşeyi.Ben yaşıyorum ya sanki herkes biliyormuş gibi.Ama asıl amaç bunları sana hatıra bırakabilmek canımın içi.Gülen yüzüm,neşem,huzurum , herşeyim...

  *Artık yemek öğünlerin düzene girdi nihayet.Geçen ayki yememe krizimiz geçti denecek düzeyde. Geceleri  muhallebi iyi derecede...

  *Gecede kalmışken uykudan bahsedelim.Gündüzleri uykun yine çok düzensiz kuş gibi uyuyorsun Gecelerimiz ise  kabus bu aralar.Öyle çok kalkıyorsun ki.Bazen emmeye,bazen oyuna,bazen can sıkıntısına bazen de sebepsiz.Geceleri kötüsün Deniz beğenmiyorum seni.Sabahları 5:30 - 06:00 arası kesin melodilerinle bizi uyandırıyorsun sonra...

  *Bütün  her şey parmağının ucunda. Çok kibarlaştın ,saldırıp avuçlamıyorsun hiç birşeyi.Önce işaret parmağında bir yokluyorsun emin olup hoşuna giderse inceliyorsun.Bu garanticilik mi bu ayın normal getirisi mi bilemiyorum.

  * Çok dikkatlisin ve sanırım çabuk öğreniyorsun.Pazar (04.03.2012)günü Ayşe nerde dedim direk gösterdin ve bu benim inanılmaz hoşuma gitti
J Doğru yoldasın bebeğim….

  *Anneyi ve babayı tanıyorsun.Hangimiz evde yoksak onun resmine bakıp gösteriyorsun.

  * Yatağında istediği gibi dönebildiğin için yüzüstü uymayı keşfettin.Hatta öyle bir hal aldı ki bu durum kalktığımda seni hiçbir zaman yatırdığım yerde bulamıyorum.Çok sevimlisin bebeğim sen çoook ….

  *Müthiş hareketlisin.Artık yürüteci sevmiyorsun,ben itip kendi başıma yürücem derdindesin..7,5 aylıktan beri böylesin ama bu aralar iyice abarttın hiç oturmadan seni yürütmemizi istiyorsun.Bir yürüseydin.

  *Diş yok. Her belirtiyi dişe bağlasam da 9 aydır tek bir dişin bile olmadı Deniz.Ama ısırman ve beslenmenle ilgili bir sorun yok merak etme.Sen tuttuğunu koparan bir çocuksun :))

  *Oyuncaklarınla vakit geçirebiliyorsun ama hep yanında biri olmalı.Yalnız kalmak hoşuna gitmiyor.Oyuncak tercihlerimiz ya hep iyi olmuş yada sen alışıp sevdin bilemiyorum ama keyifini çıkarıyorsun.Dergi resimlerine bakmak ,bir kitabı evirip çevirmek çok hoşuna gidiyor.Bir kutu , kase yada bir kaşık bile seni oyalayabiliyor.Yalnız ayrıntıcısın gerçekten.Öyle ufak şeyleri fark edip inceliyorsun ki yuh diyorum bazen.

  *Dışarıya karşı daha isteklisin artık.Sanırım istiyorsun da .Arabada yada kucakta ayrım olmaksızın dışarıda vakit geçirmek hoşuna gidiyor.Buaralar herkesi yabancılıyorsun.Hemen ağlıyorsun.Hiç böyle değildin.

  *Yalnız korkaksın hala.Özellikle seslere karşı duyarlılığın seni ürkütüyor.Ani bir korna sesi bile seni ağlatabiliyor.Birde şu çiftlik halısındaki bazı hayvan sesleri korkutuyor seni.Benimde hoşuma gidiyor.Bazen bilerek ağlatıyorum seni.Bu kadar güzel dudak bükebilirmi bir çocuk ama aaaaaaa
J

  *Ağlamalar daha içten daha acıtasyon dolu oldu bu aralar.Türleri var evet.Acıkma ağlaması , sıkılma ağlaması , düşme ağlaması vs.
 
  *Yalnızken konuşmayı daha seviyorsun.-ma ma ,  -an ne  heceleri karıştırıp ürünlerini sunuyorsun.Özellikle sabahları muhteşem. Hala –ba ba kelimesi yok.Bilmelisin ki baban çok üzülüyor hadi be çocucuğum bir de baba de de mutlu olsun baban
J

  *Televizyon en çok bu ay dikkatini çeker oldu.Öyle bir dalıyorsun ki.Hiç açmıyoruz korkumuzdan sen uyuyana kadar.

  *İsteklerin apaçık ortada , derdini anlatabiliyorsun bizde anlayabiliyoruz yavru kuşum.

  *Ferro Sanol ve D Vitamini damlasına  devam ediyoruz ve 1 yaşına kadar edeceğiz.

*1 yaşına 3 ay kaldı.Ve ben ilk doğum gününün kusursuz olması için şimdiden başladım araştırmalara.He rşey çok güzel olsun istiyorum meleğim. 

23 Şubat 2012 Perşembe

Sekinci Ay Doktor Kontrolü

Deniz 8,5 ayını geçti ama ben doktor kontrolünün notlarını anca yazabiliyorum. Zamanım yok demeyi hiç sevmem ama hakikaten bu aralar öyle. Bir de diş sıkıntısı aldı yürüdü. Yedinci ayın sonundan bu yana yeme düzenimiz bozuldu. Deniz ağzını kilitledi hiçbir şey yemedi.7/24 ağaca yapışan Kola gibi memede gezdi. Ne kahvaltı ne çorba ne yoğurt ne meyve hiçbir şey almadı ağzına.Sadece ama sadece anne sütü.E 8 aylık olan bir çocuğa anne sütü yeterlimi sadece?Elbette hayır.Tabi bu durum kilosuna da yansıdı Deniz’in.Geçen ay 8000 gr olan kilosu bu ay 150 gr azalarak 7850 gr a geriledi.Doktorumuz kan ve idrar tahlili istedi.Kan verirken baya ağladı kuş ağızlım. Bu sefer idrarı verirken de bir hayli zorlandık. Sanıyorum büyüdükçe daha da zorlaşıyor doktor kontrolleri…Neticede hepsini hallettik doktorumuza götürdük sonuçları.Her şeyi gayet iyi hatta fazla iyi dedi.Geçici bir süreç diş çıkana kadar böyle devam eder dedi.Bu arada boyu da 2,5 cm uzayarak 67 cm ulaşmış miniğimin.

Şimdilik durumlar böyle bizde. Deniz’in yürüme çabalarıyla ilgili fotoğraf ve videoları daha sonra yüklicem. Aslında daha sık yazmalıyım,atlamamalıyım hiçbir ayrıntıyı….Haydi ben emzirmeye, oradan uykulara. Yarın yeni bir gün...
 

16 Şubat 2012 Perşembe

Doğum Günün Kutlu Olsun Babacım :)


Bugünün şerefine içiyorum sütümü babacığım!

Geçen doğum gününde annemin karnındaydım. Bu sefer ki daha farklı benim için. Çünkü artık seni görüyor, duyuyor ve kokunu hissedebiliyorum. Sana bakınca kendimi görüyorum demeyi çok isterdim ama ben annemin   bebeklik  hali gibiyim sevgili babacım ehe
J. Ama şunu kabul etmeliyiz ki "annemden daha güzelim, ehe!!!"

İyi ki doğmuşsun babacığım. Nöbetten eve gelir gelmez beni yanına alıp "hadi beraber elimizi yüzümüzü yıkayalım kızım" diyip götürüyorsun, benimle oynuyorsun, ne zaman  "aaah" diye çığlık atsam saniyesinde başımda bitiyorsun, beni tüm kötülüklerden korumaya çalışıyor, akla gelebilecek tüm kaza olasılıklarını düşünüp endişeleniyorsun hatta bazen bunu abartıyorsun. Annem benden ufacık şikayetlense hemen" şikayet etme kızımı, benim kızım bir numara" diyorsun.

Sabahları nöbetten dönmeni iple çekiyorum. Eve gelir gelmez ağzımın kulaklarına değmesinden belli değil mi? Gelsen de oynasan, yeni şeyler keşfettirsen bana   diye bekliyorum her sabah. Eve gelir gelmez çıldırmamı annem biraz kıskanmıyor da değil hani
J


Şimdilik en büyük hayalin  havalar düzelir düzelmez  beraber dışarı çıkmak , beni parka götürmek, elele tutuşup gezmek, biliyorum. Ben de istiyorum bunları babacım, ben de. Az kaldı şunun şurasında, yürür yürümez bir kısmını hemen yapacağız.

Sen babam olduğun için ve sizin gibi bir ailem olduğu için çok mutluyum. İyi ki doğmuşsun babacığım. iyi ki annemi tavlayıp (annemden not: ehe!!) onunla evlenmişsin ve iyi ki beni dünyaya getirmişsiniz. Beni de dünyaya getirince işte şimdi tam süper olmuş.

Bu not Deniz Kızından dünyanın en harika babasına. Doğum günün kutlıu olsun!!!Beraber nice nice nice yaşlara.


Sevgiler...

Deniz….

14 Şubat 2012 Salı

Cennet Kokulum…

Ahh Annem…..

Bir Tek Annem Olsaydı Bana Bir Şey Olmazdı :(

Deniz’i görmesini öyle çok isterdim ki annemin…Eminim  ki Deniz’i de çok sevecekti bağrına basacaktı yavrum diyecekti ama kısmet olmadı.

Biliyordum çok yorgundu artık mücadele edecek gücü kalmamıştı direndi hem de son ana kadar….ve tam 5 yıl önce gözlerini yumdu hayata.Gidişinin 5.yılında insanların ölüm dışında her şeye güçlerinin yetebildiğini her şeyle başa çıkabileceğini öğrendim:(
Senin evladın olduğum için,senin gibi bir anneye sahip olduğum için gurur duyuyorum kendimle.Cennet mekanın,melekler dostların olsun Işıklar içinde yat,rahat uyu annem.Hiç merak etme öğrettiklerin,doğruların yolumu aydınlatmaya devam ediyor...




Bu kareler de Deniz’le Meleğimin buluşma anı…Ben ağladım Deniz ağladı L Seni çok özlüyorum anne çook…..:(

13 Şubat 2012 Pazartesi

Doğumgünüm...


Küçükken her sene doğum günümde gazete kağıdına sarılı kitaplar gelirdi mahalle arkadaşlarımdan. Gazete kağıdına da sarılsa hediye aldım ya, içimi garip bir mutluluk kaplardı. Beni düşünüp benim için almışlar, benim için sarmışlar gazete kağıdına. Benim için...

Şimdi kendi hediyemi 9 ay içimde sakladım. Onu kendi içime paket yaptım. Bekledim, bekledim, bekledim...Tam 37 hafta bekledim. Aynı gazete kağıdına sarılı kitaplar gibi içinden ne çıkacağını biliyordum ama nasıl bir şey olacağını, neye benzeyeceğini bilemiyordum. En heyecanlandıran kısmı da buydu sanırım.

Sonra verdiler hediyemi bana, 8 ay önce aldım onu. Sıcak bir yaz sabahında ağzını ördek gibi yapmış, melek kokulu, şaşkın  şaşkın  bakan, pakete değil ama havluya sarılmış minik hediyemi hayata başlamasının 1. dakikasında yanağıma koymuşlardı. .

Hiç hediye aldığımda ağlamamıştım; ta ki o güne kadar.

Bu doğum günüm  benim için daha bir anlamlı artık. Hayatımı Denizden önce ve Denizden sonra  diye ikiye ayırdım artık.Denizden sonranın  ilk 11 Şubatı  ve ben hiç hediye istemiyorum. Ben aldım alacağım en büyük hediyeyi.Sadece minik deniz kızım hep yanımda olsun, onunla her gün yeniden doğuyorum.

Artık her şey seninle daha da güzel ve her gün 11 Şubat benim için Deniz kızım benim...



5 Şubat 2012 Pazar

Çiftlik Halısı


Malum Deniz kedileri çok seviyor. Miyaaaauvv sesine bayılıyor J Bende bu halıyı geçenlerde gördüm.Ali Babanın Çiftliği adıyla satılıyor.Üzerinde 18+ yazıyor ama ben hem kedi dışında diğer hayvan seslerini bilsin hem de hayvanları tanısın diye aldım erkenden JHayvanlar ses çıkarıyor ve Ali Baba ise çiftlik şarkısını söylüyor.Çok beğendim.Umarım Deniz'de beğenir.



Kapı Arkası Deniz :)

4 Şubat 2012 Cumartesi

Yeni Hecelerimiz Ve Uykusuz Geceler



1 haftadır hece dağarcığımıza yenileri eklendi. em-me,mem -me ,ay, da-da.

Önce ağzını birşey söylüyormuş gibi açıp kapatıyor sonra takılmış plak gibi aynı heceleri tekrar ediyor. Artık arkası hızla gelir sanırım. Sırada ma, mİ'li ve o sesini içeren heceler var. Anlamlı kullanmaya başlamasına daha çok var ama en azından isteklerini ve istemediklerini ses çıkararak ifade edebilmesi çok güzel.

Oda dışında ona ismiyle seslendiğimde "hıh" diye cevap veriyor.

Kızdığı veya istemediği birşey olduğunda (genelde yemek yemek  istemediğinde ) kafasını yan çevirip ve hııııııııııııııı diye kızıyor bana. Büyüsem neler yapacağım der gibi. Büyük çocuk olsa vuracak sanırsın. Öyle kızıyor ciddi ciddi.
"Su" diyince su içeceğini bilip gülüyor ve suyu arıyor. Zaten severek ağzını açtığı iki şeyden biri. Kahvaltı ve su :))

Bir de çıkmak bilmeyen ve bizi uykusuz bırakan dişlerimiz var. Zor çıkarıyoruz dişleri galiba. Geceleri çok huzursuz. Uyu-uyan, uyu-uyan... Sabahları  6.00 da ayaktayız. Hiç şaşmaz mı bu saatler? Tık yok. 6.00 oldu mu anında gözü açıyor. Müthiş bir vücut saati var bu bebişlerin. Gece uyumadın doğru düzgün , uyu işte şöyle 9'a kadar. Bir aralar 8’e kadar falan uyurdu. Meğer ne güzelmiş o günler :)

2 Şubat 2012 Perşembe

Ablam….


Sömestr tatili nedeniyle Deniz’i görmeye gelen ablamları yolcu ettik. Of of. 10 günde o kadar çok alıştım ki evde Deniz,sevgili ve kendi sesimden başka bir ses duymaya.Nasıl iyi geldi anlatamam hani ilaç gibi derler ya hıh ,işte tam da öyle….Deniz öyle mutluydu ki giden 10 günde J ilk geldikleri gün müthiş yabancıladı ağladı ağladı hiç susmayacak sandım bir an.Atlattık krizi neyse ki JBol kahkahalı bi 10 gün geçirdik.İyi ki geldiler.Bu gelişler iyi hoş da sonrası hiç güzel olmuyor .Tam alışıyorsun ev kalabalık  falan böyle sonra gidince kalıyorsun bir başına L Bakalım bu sefer nasıl alışacağım. Sanki üç yaşına döndüm, abla gitme diye ağlayasım geldi. Gönüllerimiz bir olsun diye teselli ettik sonra işte kendimizi bizde ne yapalım….

Ablam benim canımın canı diğer yarım iyi ki hayatımda. O benim her şeyim. Çok seviyorum ablamı ya o olmasaydı?Düşüncesi bile kötü L
 
Neyse kötü şeyler düşünmüyoruz,iyi düşünüyoruz iyi oluyor JBu arada  Deniz’le teyzesinin ve Zeynep ablasının fotoğraflarını da yükleyeceğim en kısa sürede….



17 Ocak 2012 Salı

Yemek Yerken Uyuyan Deniz....


Deniz’in uyku sorunu çok.Yani uyumamak için direnen bir bebek Deniz…Ayakta salla,pusette salla,beşiğinde salla,salıncakta salla ı ıh yok illa ağlar uyumıcam diye…

İşte hal böyleyken yaşadığımız bir olay Sevgiliyi de beni de sok etti :)Hemen bu anı ölümsüzleştirelim dedik.Evet bizde inanamadık ama Deniz akşam yemeğini yerken mama sandalyesinde uyudu kaldı :)

Buyurun size uyuklayan Deniz
:)

11 Ocak 2012 Çarşamba

Bugünden Karaler :)







Yedinci Ay Doktor Kontrolü

Deniz büyüdü gitti. 7 kocaman ay sıkıntıları genellikle unutularak, güzel anları iz bırakarak her zamanki gibi geçti gitti.

Doktor Kontorlümüz yoktu ama ben en azından boyunu kilosunu bi öğrenelim diye götürdüm Deniz’i. Kilomuz 8000 gr ve boyumuz 64,5cm. Gelişimi şükür ki çok iyi. Herşey yolunda J

Sormak istediklerim vardı sordum genelde bildiğim ve beklediğim cevaplardı ama yinede bir uzmana sormakta fayda var dedim. Kivi verebilirsiniz  artık dedi:)) Hiç zıtlaşmam doktorlarla veririm hehhe;) Dişler halen yok, bir  ayı bulacak gibi dedi doktorumuz. Dişi çıkmayan, müdahale gereken insan olur mu sorumu, ben daha görmedim diyerek kereviz,brokoli pek biliyorsun bilsene bunu da der gibi cevapladı. Deniz’i çok sosyal buldu J (Anasına bak kıznı al J
E artık Denizde gözlemdiğim değişiklikleri de yazıyım unutulmasın...

 *Bu ay ek gıda i
şini biraz abarttık.Çorbalara daha alıştı ancak kemik suyunu kattığım çorbaları yemek için hala sandığı açmıyor.Tatlılara daha düşkün sanırım.

  *Oyuncaklara ilgi azaldı.Eline ne geçerse önce bir vuruyor ses var mı diye ,sonra clopp a
ğza.Poşet , kaşık,bulaşık makinesi  en sevdiğ
i oyuncakları.

 *Korku ve sıçramalar devam.Kim hap
şursa yada öksürse arayıp buluyor ve suçlayıcı ifade ile bakış
atıyor.Ama bir sıçrıyor ki iki kol birden havaya.

 *Ayak bu aralar her
şey.Ayağ
ını yiyip duruyor.Bizim ayaklarımızı takip ediyor.Hayranlıkla seyrediyor.

 *Elindeki nesneyi bir elinden di
ğ
erine geçirebiliyor.El ve kol aynı zamanda pusula görevinde.Nereye uzanmak istiyor , ne almak istiyor yön belli.Ellere bakın yeter.

 *Nihayet kendini kurtarıyor artık.Herhangi bir
ş
eye dayanıp ayakta dik durabiliyor.

 *Uykuya dalmak zorla
ştı ve uykusu gelince artık hırçınlaşıyor ve ne yazık ki Deniz artık çok daha sık uyanıyor L

9 Ocak 2012 Pazartesi

Çoğalıyoruzzzzz :)

Çook sevdiğimiz bir arkadaşımızın yavrusu dünyaya geldi. Biz de ziyaretine gittik.
Hoşgeldin Yiğit Bebek.
Yaşamak sırası sende...
Yaşasın:)

 

Yeni Yıl Güzeli Deniz....








Yeni Yılınız Kutlu Mutlu Umutlu Olsun, Kalbiniz Neşeyle Dolsun :)

Gecen sene bu zamanlar göbeğimde olan küçük kuzumu sağlıkla getirdi bana 2011, o yüzden benim uğurlu senelerimden biri olarak tarihe yazılacak bu sene. 2012 de  uğurlu gelecek mi acep ?

Ben 2012'dan ba
şta miniğim,kocacım ve tüm sevdiklerim için sağlık mutluluk, benim için extradan -3 kg. ve bolca yurtdışı-içi seyahati,olursa iyi bir iş vs vs…. istiyorum. Eh çokta ütopik değil canım istekler , biz evrene salalım istekleri , seneye görelim bakalım bunlaran kaç tanesi gerçekleşmiş , 2012 nasıl bir yıl olmuş ..

Benim yeni yıldan dileklerim böyle , ya sizlerin ???

4 Ocak 2012 Çarşamba

İçimden geldi :)

Hayata tutunmak... 

İlk Banyo...

              İlk Elbise...

İçten Gülüş....
                                         
Tuba Teyzemin Ayısı :)

İçeriden Yeni Çıktım :)

Annemi Çok Seviyorum :)

Kartopu....

Ben Annemin Deniz Kızıyım....

Serseriiiiiiiii
                                                       
Gülüşünü sevsinler :)

Uyuyan Güzel.....

Uyurken Gülen Güzel :)

Arada bir Agresifim :)

Şaşkın :)

Mehtap...

Aslında onunla ilgili yazmak istediğim birçok şey var ama toparlayıp yazmam epeyce uzun zamanımı alacak biliyorum...Ben kısa yoldan bişeyler karalıcam buraya o biliyor zaten neler hissettiğimi onunla ilgili :)

Meto'm....

Gerçek arkadaşlar Tanrının bize vermeyi unuttuğu kardeşlerimizdir.Sende onların başında geliyorsun biliyorsun değil mi ?

Bu şarkınında bizde anlamı pek çoktur:)Paylaşıyım dedim.

Okuyorsun bunu biliyorum seni çok seviyorum tatlıımm.....

Ve Karşınızda Desteksiz Oturan Deniz :)

Dostlaaaar Deniz artık desteksiz oturabiliyor bir de üstüne elma yiyor. Bakın buda videosu…




3 Ocak 2012 Salı

Arada Gözden Kaçanlar


Deniz’in ilk bayramı hatta ilk kez biberonu kendi başına tutuşu :) Bu arada içtiği de rezene çayı


Beşikte Bir Başına Deniz...

Emekleyen Deniz ;)

Yürüteç Mevzusu

O kadar çok araştırdım okadar çok okudum ki bu yürüteç mevzusuyla ilgili.Kullananlara danıştım çünkü tecrübe benim için her şeydi .Belki milyon tane yorum okudum bununla ilgili  ve sonuç olarak henel kanı yürütecin çok da sağlıklı olmadığıydı.Ama Deniz öyle hareketli bi bebekki kucakta zapdetmek günden güne zorlaşıyordu ve benim acilen buna bi çözüm bulmam gerekiyordu.İşin ehline danışmalıyım dedim.Doktorumuza gittim.Dedim durum böyleyken böyle.Deniz’in enerjisini nasıl boşaltıcaz?Kucak yetmiyor artık ona.Doktorumuz son derece samimi bi itirafta bulundu J ” Benim bir hekim olarak bunu söylemem hiç doğru değil ama bende kızımı bindiriyorum yürütece.Yorgun argın eve gidiyorum en azından yemek yapacak kadar zamana ihtiyacım oluyor ve yürüteç bana bu zamanı sağlıyor.Eğer sende kontrollü bindirebileceğine güveniyorsan(yani bundan kastım gün içinde en fazla yarım saat) al bindir”  dedi.

Bende doktoru dinledim ve bindirdim gitti Deniz’i yürütece.Aman Allahım o nasıl bi mutluluk ?Nasıl bir kahkaha ….

Buyurun size Deniz’in yürüteç keyfi….
 

Zaman Akıyor….

Ben günlük tutardım eskiden. Kaydedilmeyen şeyler unutuluyor. Ama bebiş olunca insan dün ne yaptığını unutuyor. Ehe ehe eehe diye bir gülmesi vardı Deniz’in mesela. Artık öyle gülmüyor. Yazdıkça, kaydettikçe sanki zamanı birazcık tutuyorum. Yanılsama tabi. Belki ilerde kızım okur diye düşünüyorum. Bazen dönüp eski yazılarımı okuyup, "nerden nereye bebek?" diyorum.

Merak ediyorum, o büyüyünce bunları okuyacak mı? Ne dü
şünecek. O zaman blog diye bir şey olacak mı? O zaman google olacak mı? Yirmi yıl sonrasını hayal etmek ne zor….

Deniz’in Yemek Güncesi

Yeni bir dönem başladı bizde. Meme dışında beslenmece diyebiliriz. Meme yine var iyi ki. Canım memeler. Ama başka tadlar da tadıyorum. Anne delisi sabahları gurme saati yaptı. Ne zaman yeni bişey deniyecek olsak saat 10-11 civarı deniyoruz. Genelde yeni tadları hemen kabul etmiyorum. Ölçüyorum biçiyorum. Meyveler hariç. Bu vitaminli şeyler ne güzel yahu. Elması olsun,üzümü olsun, armudu olsun, muzu olsun. Hiiiç itirazım yok. Ne zaman verirlerse yerim. Joker gibi bişey. Birkaç zamandır sebze çorbası veriyor. Fena değil. Biraz daha fırsat tanınırsa sevebilirim. Aslında eziyor ya sebzeleri o kısmından da acıcık yedim. Bilmiyorum. Annem sen büyü daha sana suşi yediricem diyor. Deli mi ne. Alooo bebeğim ben daha! Yedirmez heralde. Babamın babası, babama beyin yedirmiş hep küçükken, akıllı olmuş. Yok artık.

Ö
ğleden sonraları yoğurt yiyorum mecbur. Bol bol anne sütü içiyorum. Bu ara abarttım. Lıkır lıkır oh yea. Akşamları  ise günlük değişen meyve pürelerinden yiyorum.Baba da yedirmeye hevesli ama bu konuda pek başarılı değil.

Bu arada ayıptır söylemesi ama kakalarım de
ğişti. Artık çok daha az sayıda. İki günde bir filan. Hem de miktar daha yoğun. İlk başta annem ve babam ufak çapta panikler oldular ama doktor normaldir demiş. Duyan duymayan, katı gıdalara geçince bazı şeyler katılaşır ve de öyle günde üç dört kere yerine daha nadir yapılır. Gerçi fena olmadı. Ne zaman kaka yapsam annem sevinip beni yıkıyor. Aferim.