23 Şubat 2012 Perşembe

Sekinci Ay Doktor Kontrolü

Deniz 8,5 ayını geçti ama ben doktor kontrolünün notlarını anca yazabiliyorum. Zamanım yok demeyi hiç sevmem ama hakikaten bu aralar öyle. Bir de diş sıkıntısı aldı yürüdü. Yedinci ayın sonundan bu yana yeme düzenimiz bozuldu. Deniz ağzını kilitledi hiçbir şey yemedi.7/24 ağaca yapışan Kola gibi memede gezdi. Ne kahvaltı ne çorba ne yoğurt ne meyve hiçbir şey almadı ağzına.Sadece ama sadece anne sütü.E 8 aylık olan bir çocuğa anne sütü yeterlimi sadece?Elbette hayır.Tabi bu durum kilosuna da yansıdı Deniz’in.Geçen ay 8000 gr olan kilosu bu ay 150 gr azalarak 7850 gr a geriledi.Doktorumuz kan ve idrar tahlili istedi.Kan verirken baya ağladı kuş ağızlım. Bu sefer idrarı verirken de bir hayli zorlandık. Sanıyorum büyüdükçe daha da zorlaşıyor doktor kontrolleri…Neticede hepsini hallettik doktorumuza götürdük sonuçları.Her şeyi gayet iyi hatta fazla iyi dedi.Geçici bir süreç diş çıkana kadar böyle devam eder dedi.Bu arada boyu da 2,5 cm uzayarak 67 cm ulaşmış miniğimin.

Şimdilik durumlar böyle bizde. Deniz’in yürüme çabalarıyla ilgili fotoğraf ve videoları daha sonra yüklicem. Aslında daha sık yazmalıyım,atlamamalıyım hiçbir ayrıntıyı….Haydi ben emzirmeye, oradan uykulara. Yarın yeni bir gün...
 

16 Şubat 2012 Perşembe

Doğum Günün Kutlu Olsun Babacım :)


Bugünün şerefine içiyorum sütümü babacığım!

Geçen doğum gününde annemin karnındaydım. Bu sefer ki daha farklı benim için. Çünkü artık seni görüyor, duyuyor ve kokunu hissedebiliyorum. Sana bakınca kendimi görüyorum demeyi çok isterdim ama ben annemin   bebeklik  hali gibiyim sevgili babacım ehe
J. Ama şunu kabul etmeliyiz ki "annemden daha güzelim, ehe!!!"

İyi ki doğmuşsun babacığım. Nöbetten eve gelir gelmez beni yanına alıp "hadi beraber elimizi yüzümüzü yıkayalım kızım" diyip götürüyorsun, benimle oynuyorsun, ne zaman  "aaah" diye çığlık atsam saniyesinde başımda bitiyorsun, beni tüm kötülüklerden korumaya çalışıyor, akla gelebilecek tüm kaza olasılıklarını düşünüp endişeleniyorsun hatta bazen bunu abartıyorsun. Annem benden ufacık şikayetlense hemen" şikayet etme kızımı, benim kızım bir numara" diyorsun.

Sabahları nöbetten dönmeni iple çekiyorum. Eve gelir gelmez ağzımın kulaklarına değmesinden belli değil mi? Gelsen de oynasan, yeni şeyler keşfettirsen bana   diye bekliyorum her sabah. Eve gelir gelmez çıldırmamı annem biraz kıskanmıyor da değil hani
J


Şimdilik en büyük hayalin  havalar düzelir düzelmez  beraber dışarı çıkmak , beni parka götürmek, elele tutuşup gezmek, biliyorum. Ben de istiyorum bunları babacım, ben de. Az kaldı şunun şurasında, yürür yürümez bir kısmını hemen yapacağız.

Sen babam olduğun için ve sizin gibi bir ailem olduğu için çok mutluyum. İyi ki doğmuşsun babacığım. iyi ki annemi tavlayıp (annemden not: ehe!!) onunla evlenmişsin ve iyi ki beni dünyaya getirmişsiniz. Beni de dünyaya getirince işte şimdi tam süper olmuş.

Bu not Deniz Kızından dünyanın en harika babasına. Doğum günün kutlıu olsun!!!Beraber nice nice nice yaşlara.


Sevgiler...

Deniz….

14 Şubat 2012 Salı

Cennet Kokulum…

Ahh Annem…..

Bir Tek Annem Olsaydı Bana Bir Şey Olmazdı :(

Deniz’i görmesini öyle çok isterdim ki annemin…Eminim  ki Deniz’i de çok sevecekti bağrına basacaktı yavrum diyecekti ama kısmet olmadı.

Biliyordum çok yorgundu artık mücadele edecek gücü kalmamıştı direndi hem de son ana kadar….ve tam 5 yıl önce gözlerini yumdu hayata.Gidişinin 5.yılında insanların ölüm dışında her şeye güçlerinin yetebildiğini her şeyle başa çıkabileceğini öğrendim:(
Senin evladın olduğum için,senin gibi bir anneye sahip olduğum için gurur duyuyorum kendimle.Cennet mekanın,melekler dostların olsun Işıklar içinde yat,rahat uyu annem.Hiç merak etme öğrettiklerin,doğruların yolumu aydınlatmaya devam ediyor...




Bu kareler de Deniz’le Meleğimin buluşma anı…Ben ağladım Deniz ağladı L Seni çok özlüyorum anne çook…..:(

13 Şubat 2012 Pazartesi

Doğumgünüm...


Küçükken her sene doğum günümde gazete kağıdına sarılı kitaplar gelirdi mahalle arkadaşlarımdan. Gazete kağıdına da sarılsa hediye aldım ya, içimi garip bir mutluluk kaplardı. Beni düşünüp benim için almışlar, benim için sarmışlar gazete kağıdına. Benim için...

Şimdi kendi hediyemi 9 ay içimde sakladım. Onu kendi içime paket yaptım. Bekledim, bekledim, bekledim...Tam 37 hafta bekledim. Aynı gazete kağıdına sarılı kitaplar gibi içinden ne çıkacağını biliyordum ama nasıl bir şey olacağını, neye benzeyeceğini bilemiyordum. En heyecanlandıran kısmı da buydu sanırım.

Sonra verdiler hediyemi bana, 8 ay önce aldım onu. Sıcak bir yaz sabahında ağzını ördek gibi yapmış, melek kokulu, şaşkın  şaşkın  bakan, pakete değil ama havluya sarılmış minik hediyemi hayata başlamasının 1. dakikasında yanağıma koymuşlardı. .

Hiç hediye aldığımda ağlamamıştım; ta ki o güne kadar.

Bu doğum günüm  benim için daha bir anlamlı artık. Hayatımı Denizden önce ve Denizden sonra  diye ikiye ayırdım artık.Denizden sonranın  ilk 11 Şubatı  ve ben hiç hediye istemiyorum. Ben aldım alacağım en büyük hediyeyi.Sadece minik deniz kızım hep yanımda olsun, onunla her gün yeniden doğuyorum.

Artık her şey seninle daha da güzel ve her gün 11 Şubat benim için Deniz kızım benim...



5 Şubat 2012 Pazar

Çiftlik Halısı


Malum Deniz kedileri çok seviyor. Miyaaaauvv sesine bayılıyor J Bende bu halıyı geçenlerde gördüm.Ali Babanın Çiftliği adıyla satılıyor.Üzerinde 18+ yazıyor ama ben hem kedi dışında diğer hayvan seslerini bilsin hem de hayvanları tanısın diye aldım erkenden JHayvanlar ses çıkarıyor ve Ali Baba ise çiftlik şarkısını söylüyor.Çok beğendim.Umarım Deniz'de beğenir.



Kapı Arkası Deniz :)

4 Şubat 2012 Cumartesi

Yeni Hecelerimiz Ve Uykusuz Geceler



1 haftadır hece dağarcığımıza yenileri eklendi. em-me,mem -me ,ay, da-da.

Önce ağzını birşey söylüyormuş gibi açıp kapatıyor sonra takılmış plak gibi aynı heceleri tekrar ediyor. Artık arkası hızla gelir sanırım. Sırada ma, mİ'li ve o sesini içeren heceler var. Anlamlı kullanmaya başlamasına daha çok var ama en azından isteklerini ve istemediklerini ses çıkararak ifade edebilmesi çok güzel.

Oda dışında ona ismiyle seslendiğimde "hıh" diye cevap veriyor.

Kızdığı veya istemediği birşey olduğunda (genelde yemek yemek  istemediğinde ) kafasını yan çevirip ve hııııııııııııııı diye kızıyor bana. Büyüsem neler yapacağım der gibi. Büyük çocuk olsa vuracak sanırsın. Öyle kızıyor ciddi ciddi.
"Su" diyince su içeceğini bilip gülüyor ve suyu arıyor. Zaten severek ağzını açtığı iki şeyden biri. Kahvaltı ve su :))

Bir de çıkmak bilmeyen ve bizi uykusuz bırakan dişlerimiz var. Zor çıkarıyoruz dişleri galiba. Geceleri çok huzursuz. Uyu-uyan, uyu-uyan... Sabahları  6.00 da ayaktayız. Hiç şaşmaz mı bu saatler? Tık yok. 6.00 oldu mu anında gözü açıyor. Müthiş bir vücut saati var bu bebişlerin. Gece uyumadın doğru düzgün , uyu işte şöyle 9'a kadar. Bir aralar 8’e kadar falan uyurdu. Meğer ne güzelmiş o günler :)

2 Şubat 2012 Perşembe

Ablam….


Sömestr tatili nedeniyle Deniz’i görmeye gelen ablamları yolcu ettik. Of of. 10 günde o kadar çok alıştım ki evde Deniz,sevgili ve kendi sesimden başka bir ses duymaya.Nasıl iyi geldi anlatamam hani ilaç gibi derler ya hıh ,işte tam da öyle….Deniz öyle mutluydu ki giden 10 günde J ilk geldikleri gün müthiş yabancıladı ağladı ağladı hiç susmayacak sandım bir an.Atlattık krizi neyse ki JBol kahkahalı bi 10 gün geçirdik.İyi ki geldiler.Bu gelişler iyi hoş da sonrası hiç güzel olmuyor .Tam alışıyorsun ev kalabalık  falan böyle sonra gidince kalıyorsun bir başına L Bakalım bu sefer nasıl alışacağım. Sanki üç yaşına döndüm, abla gitme diye ağlayasım geldi. Gönüllerimiz bir olsun diye teselli ettik sonra işte kendimizi bizde ne yapalım….

Ablam benim canımın canı diğer yarım iyi ki hayatımda. O benim her şeyim. Çok seviyorum ablamı ya o olmasaydı?Düşüncesi bile kötü L
 
Neyse kötü şeyler düşünmüyoruz,iyi düşünüyoruz iyi oluyor JBu arada  Deniz’le teyzesinin ve Zeynep ablasının fotoğraflarını da yükleyeceğim en kısa sürede….