18 Aralık 2011 Pazar

Kaldık mı Baş başa?

Deniz  ve ben nasılız? Deniz  iyi. O kadar hızlı büyüyor ki inanamıyorum. Bakışlar, gülüşler inanılmaz. Kocaman bir insan gibi derin derin bakıyor bazen. Sanki dünyayı çok iyi biliyor, sanki inanılmaz bir bilgi ve bilgelikle doğmuş. Anlamlı anlamlı bakıyor. Gözlerimiz dalıp gidiyor.  Sesime ses veriyor. Karşılıklı konuşuyoruz sanırım. Bir "eeaaahhh" diye çıkardığı ses var ki inanılmaz. Böyle bir derin iç geçirir gibi. Önceki hayatınızda Kleopatra filan mıydınız kraliçem? Ben de gönüllü cariye tabi:) Baba ile de sohbetleri var. O sesleri kaydetmek lazım, ancak insan öyle seviniyor ki, gidip kamerayı alamıyor eline. Bu dönemi hepten kaydetmek isterdim. Büyük mucize, küçük insan. Öğreniyor. Örneğin artık bilinçli olarak tutabiliyoruz. Peki ilk ne tuttuk, annenin saçını tabi. Canımız sıkıldığında hopp bi doluyoruz elimize. Sonra gözlerimizle takip ediyoruz. Güzel gülücükler, kahkahalar atıyoruz. Gaz sorunumuz zinco ile azaldı. Kolik de değiliz Allaha bin şükür. Yine de aspiratörü küçümsememek laızm. Her derde deva.

Hiç yorum yok: