29 Aralık 2011 Perşembe

Nasıl olsun be abi sürünüyoruz…

·         Sürünmeyi öğrendik. Göbüşün üzerinde komandolar gibi yeşil halıda fiti fiti.
·         Bir haftadır ayaklarımızı emiyoruz.
·         Akrobatik hareketler yapıyoruz.
·         Ana kucağından inmemize ramak var, iki büklüm olabiliyoruz.
·         Seri halde anne baba yatağının bir ucundan ötekine döne döne seyahat edebiliyoruz.
·         Zeytinyağlı pırasa, karnabahar, ıspanak, kereviz, havuç, patates sebzelerini çok seviyoruz, bol  bol yiyoruz. Sebzesever anne mest:) Allah nazardan saklasın.
·          Kilo alıyoruz. Deniz, tombik yanak.
·         Anne sütü favorimiz ama emerken boş durmuyoruz. Annenin bluzünü çözüyoruz, askılarıyla oynuyoruz. İçeri biri girerse dönüp bakıyoruz.
·         İsmimizi biliyoruz. Deniiiiiiiiiz diyince dönüyoruz.
·         Biberondan su içiyoruz. Hemde bunu kendi başımıza içtik.
·         Yemek yerken kaşığı kapıyoruz. Sonra ağzımıza götürüp emiyoruz kaşığı.
·         Mandalina yedik. Emdik demek daha doğru.
·         Anne ile templolu danslar ediyoruz karşılıklı.
·         Ennneeee  diyoruz. Sanki enneyi bilinçli söylüyoruz gibi geliyor bize.
·         Tuttuğumuzu koparıyoruz. Dolapları açıyoruz, ne bulsak yapışıyoruz.
·         Daha uzun gündüz uykuları uyuyoruz. Ama uykumuz hala “kuş uykusu”. Uyanmaya heran hazır
·         Bu ilişki tekrar rütine bindi iki haftadır.
·         Gündüzleri pembe odada uyuyoruz ama yatağımızda uyumuyoruz. Son aşamada kucak istiyoruz:(
·         Her gün kaka yapıyoruz. Kakayı banyo öncesine denk getiriyoruz. Gelmezse gene banyo yapıyoruz. Hergün yapıyoruz nerdeyse.
·         Meyveye bayılıyoruz. Sevmediğimiz bir meyve olmadı henüz.
·         "Banyo" diyince anlıyoruz ve çıldırıııyooruuuzzz.
·         Babayla kanguru keyfi yapıyoruz. Baba anne gibi uyuz olmadığından dışarı çıkınca ahalinin sevmesinden hoşlanıyoruz.
·         Gezmeyi seviyoruz.
·         Cırlıyoruz. En tiz sesimizle şarkı söylüyoruz. O söyledikçe anne de söylüyor, karşılıklı cırlayan tipleriz.
·         Daha çok gülüyoruz.
·         Baba Deniz’in ayaklarını telefon yapıp konuşuyor, anne elleri telefon yapıp cevap veriyor.
·         Sabahları yatakta her iki eksende 180 derece dönmüş bulmak normalleşti.

Sevgili arkadaşlar, "rutin" denilen kelime 30 yıl çok olumsuz anlamlar taşımışken bir anda nasıl "en sevdiğimiz söz" oldu değil mi?

Hiç yorum yok: